"Bir çocuğun ilk yıllarındaki çevresi, ömür boyu süren etkilere sahip olabilir."

Bebekler anne karnında gelişmeye başlar ve bu süreç doğum sonrasında da hızla devam eder. Yemek yeme, uyku problemleri, ilk adımlar, konuşmak ve davranış biçimleri gibi pek çok alt başlık vardır. Tüm bu basamaklar, anne ve babalar için oldukça heyecanlı ve sevindirici süreçlerdir. Yalnız şunu unutmamalıyız ki, çocuğun bu yaşlarda sağlıklı gelişebilmesi için anne ve babalara büyük sorumluluk düşüyor. Özellikle ilk 3 yıl gelişimde kritik bir dönemdir, bu yüzden daha hassas olmak gerekiyor. Bu dönemde beyindeki kök hücrelerden yeni sinir hücreleri üretiliyor ve en çok üretildiği yaş aralığı ise 0-3 yaş dönemidir. Bu üretilen hücre sayısı bir insan ömrünün hayatında üretilenden daha fazladır. Bu ne anlama gelir diye düşünürseniz, beynin asıl öğrenme zamanının 0-3 yaş içerisinde gerçekleştiğini vurgulamak istiyorum. Ayrıca, zihnin çeşitli işlevlerinden beynin farklı bölümleri sorumludur. Buna göre, bütünsel bir gelişimin gerçekleşebilmesi için beynin doğru deneyimler ile karşılaşması gerekir.Bu kısımda annelik daha çok söz konusu diyebiliriz. Çünkü, aranızdaki güvenli bağlanmayı sağlayamadığınız noktada, çocuk kaçıngan ya da kaygılı bir bağlanma örüntüsü içerisine girer. Bu yüzden, vücutta stres hormonu fazla salgılanır. Yapılan birçok araştırma da bu bilgiyi şu şekilde destekliyor; bebeklerde stres hormonu ne kadar fazla devreye girerse, zeka gelişimleri de bir o kadar etkilenmiş olur. Örneğin; normal yetişkinleri düşünün, çok stresli olduğumuzda öğrenmeye açık olur muyuz? Hayır olamayız. Öğrenebilmek için, tıpkı çocuklar gibi güvende olduğumuzu hissetmeye ve rahat olmaya ihtiyacımız var. Dolayısıyla, bu dönemde anne veya anne yerine geçen kişi ile çocuk arasında güven ilişkisi kurulması çok önemlidir. Hayatın güvenli olduğunu hissetmesi ve hayatı keşfetme adımlarını atmaya başlaması kritik noktalardan bir tanesidir. Bir diğer önemli nokta ise; bu dönemde çocuğun zihinsel gelişimi ile birlikte bedensel gelişiminin de aynı şekilde hızlı ilerlemesi. Bir örnek verecek olursam, çocuk eline bir tabak alır ve içindeki yemeği yere döker, biz o anda “ne kadar yaramazlık yapıyorsun” deriz. Aslında hayır, çocuk farkında olmadan birçok kas grubunu çalıştırıp, hayatı deneyimlemeye çalışıyordur sadece. Çünkü, neyin ne zaman döküleceğini, nerede ne olması gerektiğini deneyimlemeden zihninde canlandıramaz. O anda aslında bir eğitim görüyor durumdadır. Unutmayın, çocuklar sürekli aktiftirler, devamlı her şeyi karıştırabilirler. Özellikle bu dönemde onları çok bastırmamak gerekiyor. Aksine, çocuğun yeteneklerinin önünü açmak gerekiyor. Davranışlarına sürekli bir uyaran verilmemeli, sevgi ile disiplin verilmeli. Bu dönemde çocuk hem özgür olmalı, hem de nerede duracağını öğrenmeli ve bilmelidir.